İcra ve İflas Hukuku

İcra ve İflas Hukuku 1932 yılında TBMM bünyesinde kabul edilmiş bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalının amacına ilişkin, kişilerin hak ve alacaklarını temin etme sistemine dayandırılması söz konusu olmaktadır. İcra ve İflas Hukuku Kanunu temel kapsamda birçok farklı açıdan değişikliğe neden olsa da gene de, aynı temel prensipler ile işleyişine devam etmektedir. Son olarak 2004 yılındaki kanun değişikliğine ilişkin çalışmalar neticesindeki günümüzde uygulanan yasa halini almıştır.

Amaç olarak; kişilerin borçlarının kendiliğinden yerine gelmediği zamanlarda, devlet eli ile kişi, kurum veya devletin alacağını bu kişiden tahsil etmesine dayalı bir sistemdir. Alacaklar devlet garantisi ile kişiden ya da devletten temin edilebilmektedir.

Hukuki açıdan icra ve iflas kanunu konuları denildiği zaman akla ilk gelen para veya eşya olabilmektedir. Fakat bu hukuk dalını ilgilendiren başka durumlar da icraya girmektedir. Bir işin yapılmasına ilişkin oluşacak yapıp yapmama eylemine dair borçlar; çekişmeli boşanma kapsamında ayrılmış ve çocuğun diğer eşe gösterilmemesine ilişkin olarak ortaya çıkabilecek durumlarda oluşan borçlar, mahkeme kararı ile uygulamaya konulmuş olan icra işlemleri ve bunların getirdiği durumlar icra ve iflas hukukunun işleyişi ile alakalıdır.

İlamsız icra, senet yolu ile saplanılan alacaklar çocuk teslimine ilişkin alacaklar her ne kadar bu hukuk çerçevesinde incelense de her birinin ayrı kapsamda dava süreci ve uygulanma aşaması bulunmaktadır.